hesitate, pause in indecision - tereddüt etmek, inherently, naturally - doğası gereği, intense - yoğun, measure - önlem, notably, particularly - özellikle, novelty, innovation - yenilik, obtain, acquire, gain - edinmek, outstanding - göze çarpan, praise, compliment, express admiration - övmek, rigid, inflexible - katı, sert, severely, harshly - şiddetli bir şekilde, hurricane - kasırga, damage - zarar, managed to - yönetmek, based on - bir şeye dayalı, paralyzed - felçli, to prevent sth - engel olmak, stiff - çetin, sert, please - memnun, amount - miktar, absence, lack - yokluk, broadly - genellikle, collapse - çökmek, başarısız olmak, consecuvitely - peş peşe, devote, dedicate - adamak, discrimination - ayrımcılık, elaborately, intricately - detaylı, özenli şekilde, fierce, violent - şiddetli, azılı, halt - durma, duraksama, moderate - ölçülü, makul, negotiate - müzakere etmek, recruit, employ, enlist - işe askere vb alma, sparse - kıt, seyrek, tension - gerilim, strike - çarpmak, grev, liver - ciğer, colleagues - meslektaş, dense - yoğun, disease - hastalık, pottery - çanak, çömlek, evidence - kanıt, dependent on - e bağlı, bir şeye bağlı, majority - çoğunluk, reşitlik, frame - çerçeve, spread to - yayılmasına neden olmak, government - hükümet, rebel - isyancı, abolish - yürürlükten kaldırmak, bold, brave - cesur, barren, arid - çorak, verimsiz, controversy, debate - tartışma ayrılığı, eagerly, keenly - istekli bir şekilde, encounter - karşılaşmak, endeavour, effort - çaba, uğraş, fee - ücret, fertile, productive - bereketli; doğurgan, immensely, extremely - aşırı bir şekilde, çok fazla, maintain - sürdürmek, bakımını yapmak, morally - ahlaken, peculiar - tuhaf, özgü, has, phase - aşama, promote, encourage - teşvik etme, resist, oppose - direnmek, karşı koymak, steady - sabit, değişmeyen, soil - gübre, slavery - kölelik, distinct - belirgin, açık, adverse, unfavourable - olumsuz, kötü, ters, altitude - yükseklik, rakım, bearable, endurable - katlanılabilir, collide - çarp(ış)mak, conclusive, definitive - nihai, kesin, decline, decrease - azalmak, emphasis - vurgu, extraterrestrial - dünya dışı, hinder - engel olmak, köstek olmak, irreversibly - geri dönülmez biçimde, menace - tehdit, tehlike, negligence - ihmalkarlık, precisely - tam olarak, prone - yatkın meyilli, resemble - benzemek, andırmak, utilize - yararlanmak, faydalanmak, election - seçim, flooding - sel taşkını, taşkın, cope with - başa çıkmak, accurately, precisely - kesin, tam olarak, vaccine - aşı, obey - itaat etmek, competent - yetenekli, decent - terbiyeli, düzgün, makul, inferior, lesser - ast, aşağı derecede olan, interpret - sözlü çeviri yapmak, legacy - miiras, misuse - kötüye kullanmak, partially, partly - kısmen, persistently, continuously - ısrarlı şekilde, qualify, be eligible, entitle - hak kazanmak, yeterlilik kazanmak, tendency, inclination - eğilim, rear - yetiştirmek,
0%
yks ydt kelimeleri 1 100 kelime
Podijeli
Autor
Nurgulisteyaw
11. Sinif
12.sınıf
Üniversite
English
İngilizce
Uredi sadržaj
Postavi
Više
Top-lista
Flash kartice
je otvoreni predložak. Ne generira rezultate za top-listu.
Prijava je obvezna
Vizualni stil
Fontovi
Potrebna je pretplata
Postavke
Promijeni predložak
Prikaži sve
Više formata prikazat će se dok budete igrali.
Otvoreni rezultati
Kopiraj vezu
QR kôd
Izbriši
Vrati automatski spremljeno:
?