kanaat - elindekiyle yetinme durumu, yeter bulma, kanıklık. , istiklal - bağımsızlık., kaim - ad(bir şeyin ya da birinin yerine) kullanılan, geçen, tecrübe - deneyimler sonucu biriken bilgiler bütünü, sitem - Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme, deneyim - bir insanın belli bir zaman içinde ya da yaşamı süresince edindiği bilgilerin, yaman - ıfat(güç,beceri ya da etki için) alışılmışın üstünde olan, olağanüstü., hedef - ulaşılmak istenen amaca göre davranmak, o amaca ulaşmak istemek., melamet - kınama., kanıt - Bir şeyin doğruluğunu, gerçekliğini kanıtlamaya yarayan belge; burhan, ispat, argüman, makale - Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı; yazı, deneme - Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türü, sohbet - söyleşi, eleştiri - Bir eserin olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendirerek ortaya koyan yazılardır., masal - Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür:, öykü - hikaye, şiir - Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi;, kompozisyon - Öğrencilere duygu ve düşüncelerini etkili ve düzgün bir biçimde anlatmaları için yaptırılan yazılı veya sözlü çalışma; tahrir, kitabet, gezi yazısı - Gezilip görülen yerleri, özelliklerini, o yerlerdeki insanların yaşantılarını, geleneklerini anlatan düzyazı, köşe yazısı - Gazete veya dergilerde gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi veya eğlendirici yazı türü; fıkra, gazete - Ceride.Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın, dergi - Siyaset, edebiyat, teknik, ekonomi vb. konuları inceleyen ve belirli aralıklarla çıkan süreli yayın; bülten, mecmua, mektup - Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt; name,, dilekçe - Bir dileği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu veya pulsuz yazı; istida, arzuhâl, röportaj - Bir veya birden çok kimseye bir konu üzerinde sorular sorarak bilgi almak ve fikrini öğrenmek amacıyla yazılmış gazete veya dergi yazısı , betimleme - Sözcüklerle resim çizme sanatıdır., okul - Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer; mektep:, edebiyat - yazın, yazın - edebiyat, fabl - Kahramanları çoklukla hayvanlardan seçilen, sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum hikâye, ceride - gazete, mecmua - dergi, öz eleştiri - Bir kişinin kendi davranışları üzerine yönelttiği yargı; otokritik, empati - duygudaşlık, uslu - akıllı, Ece - kraliçe, ela - Açık kestane rengi; ala., ebruli - Üzerinde değişik renkler bulunan, ebru - Kâğıt süslemeciliğinde kitre, kola vb. yapıştırıcılarla yoğunlaştırılmış su üzerine, neft yağı ile sulandırılmış yağlı boya damlatılarak yapılan ve kâğıda geçirilen süs., tekzip - yalanlama, kişileştirme - teşhis,insana ait özelliklerin cansız varlık ve hayvanlara verilmesi ile yapılan söz sanatı., benzetme - Teşbih.Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, yadsıma - yokumsama, inkâr:, hayıflanmak - Yapılamayan bir şey için üzüntü duymak, serzeniş - yakınma, tavsiye - Öğütleme, öğüt verme, yol gösterme, özlem - Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği; özlenti, hasret, tahassür, sıla - Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma., tekin - Güvenilir, şehit - Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse,

순위표

비주얼 스타일

옵션

템플릿 전환하기

자동 저장된 게임을 복구할까요?