Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. (Masalan: kapıyı .) - açmak, Bir şeyi düşünmek ve ne olduğunu bilmek. - anlamak, Gözlerle görmek için yönelmek. - bakmak, Vücudu su ve sabunla temizlemek. - banyo yapmak, Bir işe ilk defa girmek. - başlamak, Çok sevmek ya da kısa süreli bilinç kaybetmek. - bayılmak, Yemek ve içmek ile vücudu güçlendirmek. - beslenmek, Bir şey hakkında bilgiye sahip olmak. - bilmek, Bir araca ya da hayvana çıkmak. (Otobüse , ata .) - binmek, Zamanla toplamak, saklamak. (Para .) - biriktirmek, Son bulmak, artık devam etmemek. - bitmek, İki ya da daha fazla kişinin aynı yerde bir araya gelmesi. - buluşmak, Ders öğrenmek ya da iş yapmak. - çalışmak, Dışarıya doğru gitmek. - çıkmak, Bir sözü söylemek. - demek, Kitap okumak, ödev yapmak, öğrenmeye uğraşmak. - ders çalışmak, Kulakla işitmeye dikkat etmek. - dinlemek, Yorgunluğu atmak için durmak, rahatlamak. - dinlenmek, Bir yerde amaçsız ya da gezmek için yürümek. - dolaşmak,

순위표

플래시 카드(은)는 개방형 템플릿입니다. 순위표에 올라가는 점수를 산출하지 않습니다.

비주얼 스타일

옵션

템플릿 전환하기

자동 저장된 게임을 복구할까요?