Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak., Alışmak, müptela olmak, Kötü yola girmek, Bayağılaşmak, Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılan bir fiil, Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak, Olmak, olumsuz bir duruma girmek, Fırsat çıkmak, Belirli zamana rastlamak, Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek, Düşkünleşmek, Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak, Hızı, gücü, değeri azalmak, İşbaşından uzaklaşmak, Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak, Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak, Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak, Bulunmak, Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak, Yakışık almak, Yakışmak, uygun gelmek, Uğramak, kapılmak, Aşırı ilgi veya sevgi göstermek, Eksilmek, Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak, Vurmak, değmek, rastlamak, Yağmak, Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak, Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak, Yere devrilmek, yere serilmek, Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek, Durduğu, bulunduğu yerden ayrılarak yukarıdan aşağıya inmek, Başka bir şeyle ilgilenmeyip elindeki veya önündeki işle uğraşır olmak, Anlamak, farkına varmak, Renklerde benzemek, andırmak, Gözetmek, korumak, Uğraşmak, meşgul olmak, Uğraşmak, meşgul olmak, İlgilenmek, Bir işi yapmak, bir işi yapmakla görevli olmak, Yoklamak, incelemek, denemek, Tedavi etmek için ilgilenmek, Hastayı muayene etmek, Bir iş birinden beklenmek, Beslemek, geçindirmek, Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek., Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak, Aramak, Bakışı bir şey üzerine çevirmek, Bölüm, hane, Ağacın tomurcuk veren yerlerinden her biri, Sevgi, ilgi, gönül bağlantısı, Nazar, Terazi kefesi, Çekmece, Delik, boşluk, Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak, Bakış, görüş, Oda, Bazı deyimlerde, görme ve bakma, Görme organı, Saymak, İşine gelmek, uygun bulmak, İnanmak, Sorumlu tutmak, Sanmak, varsaymak, farz etmek, Tanımak, hatırlamak, ir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek, Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak, Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak, Ulaşmak, varmak, Getirmek, Oturmaya, ziyarete gitmek, İsabet etmek, Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek, Ortaya çıkmak, doğmak, Belli bir süre dolmak, Belli bir zamana ulaşmak, Kadar olmak, Çıkmak, yönelmek, İzlemek, takip etmek, Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak, Katılmak, eklenmek, Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek, Sonuç çıkmak, Dayanmak, tahammül etmek, Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak, Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek, Etkisini herhangi bir biçimde göstermek, Kazanılmak, sağlanılmak, Uymak, Akmak, Düşmek, rast gelmek, Uygun düşmek, Mal olmak, Biriyle birlikte gitmek, İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil, Herhangi bir sırada bulunmak.

Sözcüğün Çok Anlamlılığı

von
Einbetten

Bestenliste

Zufällige Karten ist eine Vorlage mit offenem Ende. Es generiert keine Punkte für eine Bestenliste.

Visueller Stil

Einstellungen

Vorlage ändern

Soll die automatisch gespeicherte Aktivität wiederhergestellt werden?