achieve = succeed = accomplish - başarmak, turn down = refuse = reject = decline - reddetmek, conduct = carry out - yürütmek,uygulamak, yapmak, depend on = rely on = count on=rest on - -e bağlı olmak, güvenmek,dayanmak, hardly = barely = scarcely - zar zor, hemen hemen hiç, outcome = result = consequence - sonuç, intervention = interference - müdahale, karışma, determination - azim, kararlılık, alter = modify = shift = transform - değiştirmek, passion = ambition = desire - tutku, hırs, endow with - doğuştan sahip olmak, markedly, significantly, noticeably, substantially, exponentially - önemli derecede, perseverance - sebat,azim, kararlılık, attest - kanıtlamak, doğrulamak, persistence - devamlılık, süreklilik, turn down - reddetmek, kısmak (ses,ışık), call for - istemek, gerektirmek, çağrıda bulunmak, set up - kurmak, conserve - korumak, muhafaza etmek, in pursuit of - peşinde, arayışında : in search of, to take into consideration/to take into account - dikkate almak, hesaba katmak, innate, inborn - doğuştan, circumstance - durum, adjust - ayarlamak, uyum göstermek, compete - rekabet etmek, yarışmak, tend to, prone to,incline to - eğiliminde olmak, on behalf of - -ın adına, avoid, evade - kaçınmak, mortality - ölüm oranı, for the sake of - hatırına, uğruna, otherwise - aksi takdirde, as if, as though - -mış gibi, sanki, unless - ...medikçe, ...mezse, accurately - doğru bir şekilde, kesin olarak, vaguely, ambiguously - belirsiz bir şekilde, occasionally - ara sıra, at least - en azından, consequently - sonuç olarak, nutrient - besin, gıda, component - bileşen, parça, you have a point - haklısın, inherit - miras almak, kalıtım yoluyla almak, flaw - kusur, fallacy - yanılgı, yanılsama, as to - e gelince, -e dair, ile ilgili, implication - ima, çıkarım, olası etki/sonuç, bir suça karışma/bulaşma, meticulous - titiz, dikkatli, Curiosity killed the cat - İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir., be of - sahip olmak, draw a conclusion - sonuç çıkarmak, sonuca varmak, has nothing to do with - alakası olmamak, bottom line - sonuç olarak, destiny - kader, ancestor - ata, soy, constantly - sürekli olarak, have a hand in - bir şeyde payı olmak, acknowledge - kabul etmek, property - mal, mülk, özellik, anticipate - tahmin etmek, ummak, beklemek, with respect to - ile ilgili, -e göre, far from - -den uzak, boost - artırmak, yükseltmek, cognitive - bilişsel,zihinsel, assignment - ödev, görev, throughout - boyunca, baştan başa, determine - belirlemek, karar vermek, reasoning - akıl yürütme (muhakeme), verbal - sözlü, sözel, instruction - talimat, yönerge, öğretim, distinct - farklı, belirgin, açık,

MAKALELERLE YKS 5. Makale

prie
Įterpti

Lyderių lentelė

"Flash" kortelės yra neterminuotas šablonas. Jis negeneruoja rezultatų lyedrių lentelei.

Vizualinis stilius

Parinktys

Pakeisti šabloną

Atkurti automatiškai įrašytą: ?