1) 1974'te Dünya Gıda Konferansı'nda "gıda güvencesi" terimi ilk defa kullanıldı. Gıda güvencesinin dünya gıda kaynaklarının yeterli, besleyici, çeşitli, dengeli ve makul fiyatlı olacak şekilde mevcut olabilmesi, üretimin ve fiyatlarındaki dalgalanmaların kontrol edilmesi ve herkese eşit şekilde ulaştırılabilmesi olduğu söylendi. Gıda güvencesi, gıdanın bulunabilmesinin ve bireylerin buna erişebilme gücünün bir ölçüsüdür. Bu güvenceye sahip olanlar, açlık içinde veya açlık korkusuyla yaşamazlar. Gıdaya ulaşım sıkıntısı sadece bugün değil binlerce yıl öncesinde bile bir endişe kaynağı olmuş, Antik Mısır'da ve Çin'de yöneticiler, kıtlık korkusuyla depolarda yiyecek istiflemişlerdir. Zaman zaman gıdaya erişim, siyasi ve ekonomik baskı aracı olarak kullanılmış, bunu engellemek için 1996 Dünya Gıda Güvenliği Zirvesi'nde karar alınmıştır. Böyle olduğu hâlde 2011-2013 yılları arasında yaklaşık 842 milyon insan açlık çekmiştir.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? a) Betimleme b) Sayısal verilerden yararlanma  c) Dolaylı anlatım d) Karşılaştırma e) Tanımlama 2) Sarıca Kavak adı verilen bu tür biraz sarı yapraklarıyla diğer kavaklardan ayrılıyordu. İç Anadolu'nun belli yerlerinde yetişiyordu. Sarıca Kavak bundan yıllar önce de yetiştirilmişti ama zamanla unutulup yerini başka ağaçlar aldı. Pompenin apacı bunlardan biri mesela. Sarıca Kavak unutulup da yetiştirilmeyince yerine Pompenin adı verilen bir ağaç getirildi. Ülkemizde sınırlı olsa da yetiştirilmesi devam ediyor.Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Tanık gösterme b) Açıklama c) Tartışma d) Betimleme e) Öyküleme 3) Sazı eline alır almaz adeta konuşturmaya başladı. Oradaki herkes ne olup bittiğini anlayamadı. Elinde sadece tutacağı düşünülen kişi saz üstadı çıktı. Türkü üstüne türkü derken kimse bu ziyafete doyamadı. Ondan bir daha çalmasın istediler ama yetişmesi gereken bir iş olduğunu söyleyerek oradan uzaklaştı. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Öyküleme b) Betimleme c) Örnekleme d) Açıklama e) Tartışma 4) Rukiye, çadırın hemen arkasında kurduğu kazanda kirli çamaşırları kaynatıyor, kazanın yanına koyduğu leğenlerde de yıkayıp duruluyordu. Bu sırada sarı binaların arkasından kesik kesik bir keçi sesi duyuldu. Kadınlar, merakla sesin geldiği yöne baktı. İsmail, Faden ninenin sabahtan beri ortalıkta görünmeyen yaşlı keçisini ipinden tutmuş çadırın önüne doğru sürüklüyordu. Keçiyi çeke çeke Faden ninenin ayaklarının dibine kadar getirmeyi başardı. Ondan minnet bekleyen bir sesle "Kız, Sarıkeçili! Sen beni sevmezsin ama komşu komşunun külüne muhtaçtır, görüyor musun gene ben buldum geldim keçini". dedi. Faden nine yüzünü buruşturdu, İsmail'in elinden hışımla aldığı ipi, öfkeyle salladı:"Senin külün de lazım değil, yüzün de!""Kızım sana iyi desem olmuyor, kötü desem olmuyor. N'etcem ben seni?"Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? a) Öyküleyici anlatım b) Betimleyici anlatım c) Tartışmacı anlatım d) İzlenim kazandırıcı anlatım e) Söyleşmeye bağlı anlatım 5) Asma bahçeleri oldukça revaçta. Herkes bir asma bahçesi alıp üzüm satma işine girdi. Birçok kişi de başarılı oldu. Bazıları çeşitli sorunlarla baş edemeyip bu işi bıraktı. Üzümcülüğün ülkemizdeki gelişimine bakılırsa son dönemlerde üzüm yetiştiriciliğinin arttığı görülür. Asma bahçelerinin artışıyla birlikte üzüm konusunda ülkemiz de biraz olsun kendine geldi. Tarım ülkemizin bel kemiği iken bu tarz gelişmeler göz ardı edilemezdi.Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Betimleme b) Öyküleme c) Tartışma d) Açıklama e) Tanımlama 6) Fransa'da ortaya çıkan empresyonizm, gerçekçi anlayışın resimdeki son halkası olarak değerlendirilir. Empresyonistler, romantikler ve gerçekçilerin anlatım biçimlerinden farklı olarak düşünce ya da görüntü biçiminde algılanan her şeyin insanda bıraktığı izlenimleri, aslına benzerliği, tarihselliği ve duygusallığı içinde resmetmeyi seçerler. Bu sanatçılar dış dünyaya ait olanı; ışığı, renkleri, tepkileri, hüzünleri yansıtan anlık konuları tercih ederler. Empresyonistler, duyular dünyasına kendilerini bırakmış gibi görünseler de nesneleri oldukları gibi, nesnel bir şekilde görmeyi amaçladıklarını söylerler. Bu nedenle de fotoğraf makinesini bir resim değil gerçeği daha iyi gören bir göz olarak kullanırlar.Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? a) Benzetme b) Tanımlama c) Dolaylı anlatım d) Açıklama e) Karşılaştırma 7) Köşeyi döner dönmez ona rastladım. Kaçmak için her şeyi yapmıştım ama yakalandım. Şimdi uzun uzun konuşacak ve beni bırakmayacaktı. Başladı eskilerden bahsetmeye. Günümüze kadar gelmesi zaman alacaktı. Onu dinleyecek vaktim de yoktu. Hemen bir şeyler söyleyip oradan uzaklaşmalıydım. Onu severdim ama şimdi dinleyecek vaktim yoktu. O arada bir tanıdık yaklaştı ve beni bu zulümden kurtardı.Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Tanımlama b) Tartışma c) Betimleme d) Açıklama e) Öyküleme 8) Osmanlılar, Selçukluların şehir yapısını devralmışladır. Aradaki siyasi otorite boşluğu döneminde şehir yönetimlerine Ahiler el koymuşlar ve devamlılığı sağlamışlardır. Ankara, Konya, Kayseri ve Sivas gibi şehirlerde bu durum görülmektedir. Beylikler ve Osmanlılar batıya doğru genişledikçe şehirler, Ahilerin katkısıyla, Selçuklu örneklerine uygun bir şekilde Türk şehri hâline gelmiştir. Selçukluların üç büyük şehri Konya, Kayseri ve Sivas iken Osmanlılar devrinde bunların yerini Bursa, Edirne ve İstanbul almıştır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi ağır basmaktadır? a) Tanımlama-Karşılaştırma b) Örnekleme-Tanımlama c) Açıklama-Tanık gösterme  d) Karşılaştırma-Örnekleme e) Örnekleme-Benzetme 9) Kırlarda dolaşmak için bir anda hafta sonu kendimizi parkta bulduk. Kırlara kendimizi atamadık ama küçük bir versiyonu olan parka geldik. Yeşil çimenler üzerinde yürümeye başladık. İki kişiydik. Hızlanıp yavaşlıyorduk. Yeşillik bitince hızlanıyor yeşilliğe gelince yavaşlıyorduk. Parkın sonuna geldiğimizi fark etmeyip bayağı uzaklaşmışız. Geri dönmek için de benzer bir şey denedik. Vakit nasıl geçti fark etmemiştik.Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Betimleme b) Kıyaslama c) Açıklama d) Tartışma e) Öyküleme 10) Dergilere yazılan yazıları kitaplaştırma projesi yeni yeni başladı. Yazarlar belli sırada dergideki yazılarını kitaplaştırdı. Kimileri bunun doğru olmadığını, dergi okumayı engelleyeceğini söylüyor. Oysa dergi okuma bilinci öyle hemen ortadan kalkacak bir şey değildir. Kitabı alanlar da yine devamı olacak yazıları dergiden takip edecektir. Kitaplaştırma eylemi yazacağı bütün eserleri toplamak değildir. Yazılmış eserlerini belli bir düzende aktarmaktadır. Umarım bu kitaplaştırma işi genişler ve tüm dergi yazarlarımız bunu yapar.Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Öyküleme b) Betimleme c) Tartışma d) Açıklama e) Örnekleme

Nebra Zeynep Karalı Anlatım teknikleri-biçimleri

Tabela rankingowa

Styl wizualny

Opcje

Zmień szablon

Przywrócić automatycznie zapisane ćwiczenie: ?