Ders (çalışmak) yeni bilgiler öğrendim. - çalıştıkça, Derslere düzenli (gelmek) - geldikçe, (yaşlanmak) daha huysuz bir adam oldu. - yaşlandıkça, Bana (bağırmak) seninle bir daha konuşmayacağım. - bağırdığın sürece, Küçük bebek (bağırmak) annesi telaşlandı. - bağırdıkça, Hava (soğumak) sokaklarda daha az insan görmeye başladık. - soğudukça, Akşamları erken (yatmak) sabahları erken kalkmaya alıştım. - yattıkça, Kahveyi şekersiz (olmak) içerim. - olduğu sürece, Seni (tanımak) daha çok seviyorum. - tanıdıkça, Depremde bina (sallanmak) hepimiz çok korktuk. - sallandıkça, Gazetelerdeki kötü haberleri (okumak) dışarı çıkmak istemiyorum. - okudukça, Trafikteki araba sayısı (artmak) eve gitmemiz uzadı. - arttıkça, Dikkatli (kullanmak) fotoğraf makinemi ödünç alabilirsin. - kullandığın sürece, Kibrit, fener gibi önemli eşyaları (unutmak) kamp yapmak çok eğlenceli. - unutmadığın sürece, Bu şehirde (yaşamak) buraya alıştım. - yaşadıkça, Akşamları kahve içmeyi (bırakmak) uyumakta zorlanırsın. - bırakmadığın sürece, Eski ders notlarıma (bakmak) geçen yılki dersleri hatırlıyorum. - baktıkça, Ülkeme (gitmek) tüm akrabalarımı ziyaret etmeye çalışırım. - gittikçe, Bursumu gereksiz yere (harcamak) uçak biletimi kendim alabilirim. - harcamadığım sürece, Pratik (yapmak) ilerleme kaydedemezsin. - yapmadığın sürece,

Pratik yapalım! Zarf fiil -dıkça / -dığı sürece

Rankningslista

Flash-kort är en öppen mall. Det genererar inte noter för en poänglista.

Visuell stil

Alternativ

Växla mall

Återställ sparas automatiskt: ?